Asliye Ticaret Mahkemesi ve Görevleri

asliye ticaret mahkemesi

Ticaret hukuku, hukukun ticaretle ilgili tüm mevzuatı kapsayan alt dalıdır. Ticaret hukukunun kapsamına giren uyuşmazlıklar da dava yoluyla çözümlenebilir. Bu tür davalar gereken şartları taşıdıkları takdirde ticari dava olarak adlandırılır. Ticari davalar için mahkeme; Asliye Ticaret Mahkemesidir. Diğer bir tanımla asliye ticaret mahkemesi; dava konusunun değerine veya miktarına bakılmaksızın ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli özel bir mahkemedir. (6102 sayılı Ticaret Kanunu madde 5/1) Asliye ticaret mahkemesi özel görevli mahkemelerdendir.

Ayrıca, bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve ticari sayılan davalarla, özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Asliye ticaret mahkemelerinde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur. (5235 S.K. madde 5/3)

Ticari davalar; genellikle her 2 tarafında tacir olduğu ve her 2 tarafında ticari işletmesi ile ilgili olan davalardır. Asliye ticaret mahkemelerinde 1 başkan ve yeteri kadar üye bulunmaktadır. Asliye ticaret mahkemeleri her yargı bölgesinde bulunmayabilmektedir. Asliye ticaret mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde, Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına giren konularda Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olacaktır. Ortaya çıkan uyuşmazlığın çözülmesi hususunda doğru mahkemede dava açmak oldukça önemlidir.

Asliye Ticaret Mahkemesi Nedir?

Türkiye’de göre yapan mahkemeler genel görevli ve özel görevli mahkemeler olarak ikiye ayrılmaktadır. Genel görevli mahkemeleri; Asliye Hukuk Mahkemesi ve Sulh Hukuk Mahkemesi oluşturur. Asliye Hukuk Mahkemesi, her türlü davada asıl görevli mahkeme niteliğindedir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise kanunun açıkça saydığı dava ve işlere bakmakla görevlidir. Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemesi dışında kalan diğer tüm mahkemeler özel görevli mahkeme niteliği taşımaktadır.

Özel görevli mahkeme ise, belirli türdeki uyuşmazlıklar ya da belirli kişi veya meslek grubu arasında meydana gelen uyuşmazlıkları çözmekle yükümlü olan mahkemelerdir. Asliye ticaret mahkemesi, özel görevli mahkemelerdendir. Asliye Ticaret Mahkemesi, özel mahkeme statüsüne 6102 sayılı Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesinde yapılan değişiklik neticesinde kavuşmuştur. Asliye ticaret mahkemesi, dava konusunun değeri ve miktarına bakılmaksızın ticari davalara bakmakla görevlidir. Asliye ticaret mahkemesinde 1 başkan ve yeteri kadar üye bulunmaktadır.

Asliye Ticaret Mahkemesi Nasıl Kurulur?

Diğer hukuk mahkemelerinde olduğu gibi asliye ticaret mahkemesi de, Adalet Bakanlığınca kurulmaktadır. Adalet Bakanlığı, hukuk mahkemelerinin kuruluşunda Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu olumlu görüşünü de almaktadır. Bunun yanı sıra mahkemelerin kuruluşunda her il merkezi ile bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu da göz önünde tutulmaktadır. Asliye Ticaret Mahkemesinin kuruluş kanunu 5235 sayılı Bölge Adliye Mahkemelerinin Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’dur. İlgili Kanunun 5. Maddesinde Asliye Ticaret Mahkemesinin kuruluşuna ilişkin hususlar tespit edilmiştir. Asliye ticaret mahkemelerinde 1 başkan ve yeteri kadar üye bulunmaktadır.

Asliye ticaret mahkemesi uzmanlaşma esası ile düzenlenen bir özel mahkemedir. Bu hususun kanunun ilgili maddelerinde özellikle altı çizilmiştir. Özel mahkemelerin görevleri kural olarak kanunla belirlenebilmektedir. Bu kurala uygun olarak asliye ticaret mahkemesinin görev alanı Türk Ticaret Kanununda belirlenmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesinin kapsamına giren davaların bazılarında basit bazılarında ise yazılı yargılama usulü uygulanmaktadır.

Asliye Ticaret Mahkemesinin Görevleri Nelerdir?

Yukarıda da izah edildiği üzere asliye ticaret mahkemesi özel mahkeme statüsündedir. Bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Görev ilişkisi ile işbölümü ilişkisine dair en önemli fark; işbölümü ilk itiraza tabidir. Bunun yanı sıra görev ise dava şartı niteliğindedir. Görev hususu ilgili mahkemem tarafından davanın her aşamasında dikkate alınmalıdır.

Asliye Ticaret Mahkemesi bir özel mahkeme niteliği taşıması nedeniyle görevleri ancak kural olarak kanunla belirlenebilmektedir. Bu nedenle Asliye Ticaret Mahkemesinin görevleri Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesinde düzenlenmiştir.

  • Her 2 tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava olarak kabul edilir. Bu nedenle bu davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir.
  • Tarafların ticari işletmesi ile ilgili çekişmesiz yargı işi niteliğindeki ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girmektedir.
  • Tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nun ticari dava kapsamında kabul ettiği işler Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girmektedir.

Asliye Ticaret Mahkemesi Hangi Davalara Bakar?

Asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren işler 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesine tespit edilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi her yargı bölgesinde yer almayabilmektedir bu nedenle Asliye Ticaret Mahkemesinin bunmadığı yerlerde genel mahkeme niteliğindeki Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Asliye ticaret mahkemesi genel olarak tüm ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmaktadır. Türk Ticaret Kanununun 4. Maddesinde belirtilen davalar mutlak ticari dava niteliğindedir. Bunun yanı sıra; havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklarda doğan davalar bir ticari işletmeyi ilgilendiriyorsa ticari dava niteliğindedir.

Her 2 tarafın tacir olduğu ve her 2 tarafında ticari işletmesi ile ilgili olan davalar mutlak ticari dava niteliğindedir. Belirtilen bu davaların hepsine kural olarak Asliye Ticaret Mahkemeleri bakmaktadır. Bunun yanı sıra işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmemektedir. Bunun nedeni; Türk Ticaret Kanunu ticari dava sayılan davaların haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemesidir. Ticari davalar kural olarak dava şartı arabulucuya tabidir.

Asliye ticaret mahkemesinin baktığı davalardan bazıları şu şekildedir;

  • Çek, senet ve bono ile ilgili davalar
  • İflas davası
  • Rekabet yasağı davası
  • İşletmenin veya malvarlığının devralınması, birleşmesi ve tür değiştirmesiyle ilgili davalar
  • Komisyon sözleşmesiyle ilgili davalar
  • Ticari temsilciler ve ticari vekillerle ilgili davalar
  • Sigorta ile ilgili davalar
  • Kredi mektubu ve kredi emriyle ilgili davalar
  • Bankalara ve diğer finansal kuruluşlara ödünç para verme ile ilgili davalar

Asliye Ticaret Mahkemesinde Dava Nasıl Açılır?

Genel olarak ticari ilişkilerde yaşanan ihtilafların hukuki yollarla çözülebilmesi maksadıyla başvurulan yöntemlere ticari davalar denir. Ticari davalar kural olarak Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılmaktadır. 2018 yılı Aralık ayı itibariyle ticari davalarda, arabuluculuk zorunlu hale getirilmiştir. Bu nedenle ticari nitelikteki uyuşmazlıkları çözümlemek maksadıyla ticari dava açmadan evvel arabulucuya başvuru zorunludur. Arabulucular kendilerine yapılan başvuruyu 6 hafta içinde sonuçlandırmak mecburiyetindedirler.

Arabulucuya başvurulmadan yapılan dava başvuruları reddedilir. Ticari davaların çözümlenmesi süreci ise genellikle 10-12 ay şeklindedir. Ticaret mahkemeleri; Ankara, İstanbul, İzmir gibi ticari davaların yoğun olduğu şehirlerde kurulu olan 1 başkan 2 üyeden oluşan mahkemelerdir. Ticaret mahkemeleri o şehirdeki Asliye Hukuk Mahkemelerinin birer dairesi durumundadır. O merkezdeki iş yoğunluğuna göre birden fazla ticaret mahkemesi kurulabilir.

Asliye Ticaret Mahkemesinde Yargılama Süreci, İstinaf ve Temyiz

Asliye ticaret mahkemesi kararlarına karşı kanun yollarına gidilebilir. Asliye ticaret mahkemesi kararlarına karşı gidilebilecek olağan kanun yolları istinaf ve temyiz kanun yollarıdır. Buna göre istinaf, Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen kararların hem maddi vakıa hem de hukuki açıdan bir üst mahkeme tarafından yeniden değerlendirilmesini sağlayan kanun yoludur. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen karara kaşı 2 hafta içerisinde istinaf kanun yoluna başvurabilmek mümkündür. Ancak her karara karşı istinaf kanun yoluna gidebilmek mümkün değildir.

Şöyle ki; aleyhine istinaf başvurusu yapılan Asliye Ticaret Mahkemesi kararına konu uyuşmazlığın değerinin 40.000 TL üzeri olması gerekmektedir. Aksi durumdaki kararlar kesin mahiyette olup aleyhine kanun yoluna başvurulması mümkün olmayacaktır. Yine Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen karar aleyhine istinaf yoluna başvurulabilmesi için verilen kararın ara karar niteliği taşımaması gerekmektedir. Bu durumun istisnası; ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz niteliğindeki kararlardır. İstinaf mercii kural olarak Bölge Adliye Mahkemesidir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin istinaf başvuruları doğrultusunda vermiş olduğu kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvuruda mümkündür. Temyiz kanun yolunda Asliye Ticaret Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusu neticesinde Bölge Adliye Mahkemesinin vermiş olduğu kararın hukuki açıdan denetlenmesini sağlayan kanun yoludur. Temyiz kanun yoluna başvuru içinde istinaf kanun yolunda olduğu gibi bazı şartların gerçekleşmiş olması aranır. Buna göre aleyhine temyiz yoluna gidilecek olan istinaf kararının miktarı ve değerinin 544.000 TL’yi aşması gerekmektedir. Aksi durumdaki istinaf kararları kesin nitelikte olup temyiz kanun yoluna götürülmesi de mümkün değildir. Bunun yanı sıra istinaf mahkemesinin ihtiyati tedbir ya da ihtiyati haciz kararlarına karşı da temyiz kanun yoluna başvuru yapılamayacaktır. Asliye Ticaret Mahkemesi kararlarına karşı gidilebilecek temyiz merci Yargıtay’dır.