Bölge Adliye Mahkemeleri (İstinaf) ve Görevleri

bolge adliye mahkemeleri istinaf

Bölge adliye mahkemelerinin diğer adı istinaf mahkemeleridir. Bölge adliye mahkemeleri, adlî yargı ilk derece mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılacak başvuruları inceleyip karara bağlamak ve kanunlarla verilen diğer görevleri yapmakla görevli ikinci derece (üst derece) mahkemelerdir. Günümüzde, Türkiye’de toplam 17 adet Bölge Adliye Mahkemesi bulunmaktadır. Bunlar;

  • Adana bölge adliye mahkemesi
  • Ankara bölge adliye mahkemesi
  • Antalya bölge adliye mahkemesi
  • Bursa bölge adliye mahkemesi
  • Denizli bölge adliye mahkemesi
  • Diyarbakır bölge adliye mahkemesi
  • Erzurum bölge adliye mahkemesi
  • Gaziantep bölge adliye mahkemesi
  • İstanbul bölge adliye mahkemesi
  • İzmir bölge adliye mahkemesi
  • Kayseri bölge adliye mahkemesi
  • Konya bölge adliye mahkemesi
  • Sakarya bölge adliye mahkemesi
  • Samsun bölge adliye mahkemesi
  • Tekirdağ bölge adliye mahkemesi
  • Trabzon bölge adliye mahkemesi
  • Van bölge adliye mahkemesi

Bölge adliye mahkemeleri, bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen yerlerde, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak Adalet Bakanlığınca kurulur. Bölge adliye mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesine, değiştirilmesine veya bu mahkemelerin kaldırılmasına Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verilir. (5235 S. K. madde. 25)

Bölge Adliye Mahkemeleri Nedir?

Bölge adliye mahkemeleri, cezai ve hukuki uyuşmazlıkları çözmekle görevli istinaf mahkemelerdir. Türk adli yargı sisteminin temel taşlarından biri olan bu mahkemeler, ilk derece mahkemesi kararlarının hukuka uygunluğunu denetler ve bireylerin haklarını korumayı amaçlar. Bölge adliye mahkemeleri, 5235 sayılı “Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun” ile düzenlenmiştir. Bu kanun, adli yargı sistemindeki ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemelerinin kuruluşunu, görev alanlarını, yetkilerini ve işleyiş esaslarını belirlemektedir. Özellikle Bölge Adliye Mahkemeleriyle ilgili hükümler, 5235 sayılı Kanun’un 25 ila 36. maddeleri arasında yer almaktadır.

Bölge adliye mahkemeleri, başkanlık, ceza daireleri başkanlar kurulu, hukuk daireleri başkanlar kurulu, en az üç hukuk dairesi, en az üç ceza dairesi, bir Cumhuriyet başsavcılığı, bir bölge adliye mahkemesi adalet komisyonu ve müdürlüklerden oluşur. Gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak bölge adliye mahkemeleri ceza ve hukuk daireleri arasındaki iş bölümü, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenir. Hukuk ve ceza daireleri arasında çıkan iş bölümü uyuşmazlıklarını, Başkanlar Kurulu karara bağlar.

Bölge adliye mahkemeleri, adli yargının ilk derece mahkemelerince verilen ve henüz kesinleşmemiş karar ve hükümlere karşı yapılan istinaf başvurularını inceleyerek karara bağlamakla görevlidir. Türkiye genelinde 17 ayrı bölgede faaliyet göstermektedirler. Bu mahkemeler, hukuk ve ceza daireleri olarak çalışır ve kararlarını bir başkan ile iki üyenin katılımıyla, oy çokluğuyla alırlar. Bölge adliye mahkemesi başkanları ile daire başkanları, birinci sınıfa yükselmiş; daire üyeleri ise birinci sınıfa ayrılmış adli yargı hâkimleri ve Cumhuriyet savcıları arasından Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından atanır.

Bölge Adliye Mahkemeleri Nasıl Kurulur?

Bölge adliye mahkemeleri, 5235 sayılı “Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun” ile düzenlenmiştir. Bu mahkemeler, Adalet Bakanlığı ile Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından belirlenen ihtiyaçlar doğrultusunda, belirli bölgelerde ve illerde faaliyet göstermek üzere oluşturulur. Kuruluş süreci, Adli yargının etkinliğini artırmak ve bölge ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla planlanır. Mahkemelerin kurulacağı yerler, nüfus yoğunluğu, idari uyuşmazlıkların hacmi ve coğrafi koşullar gibi faktörler göz önünde bulundurularak belirlenir.

Bölge adliye mahkemelerinin kuruluşunda, HSK tarafından atanan hâkimler görev yapar. Bu hâkimler, adli yargı hâkimleri olarak özel bir eğitimden geçer ve alanında uzmanlaşır. Mahkemeler, heyet halinde çalışmaktadır. Kuruluş aşamasında, mahkemelerin fiziki altyapısı, personel ihtiyacı ve bütçesi de Adalet Bakanlığı tarafından koordine edilir. Bu süreç, idari yargının hızlı ve etkin bir şekilde işlemesini sağlamak için titizlikle yürütülür.

İstinaf yolu 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“HMK”) tarafından öngörülmüştür. İstinaf yolu ile birlikte yerel mahkeme kararlarına karşı temyiz yolundan önce bölge adliye mahkemelerinde istinaf yoluna da başvurulabilecektir. Ancak bölge adliye mahkemelerinin kurulması ve bu sebeple istinaf yolunun yürürlüğe girişi birçok kere ertelenmiştir. Son olarak Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine dair Yönetmelik 6 Ağustos 2015 tarihinde 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe girmiş ve Bölge Adlîye Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemelerinin Tüm Yurtta Göreve Başlayacakları Tarihe İlişkin Karar ile bölge adliye mahkemelerinin 20.07.2016 tarihinde göreve başlaması öngörülmüştür.

Bölge Adliye Mahkemelerinin Görevleri Nelerdir?

Bölge adliye mahkemesi, adli yargı sisteminde ilk derece mahkemeleri ile Yargıtay arasında yer alan istinaf kanun yolunda dosyayı inceleyen ikinci derece yargı birimidir. Bölge Adliye mahkemeler, ilk derece mahkemeleri tarafından verilen ve kesin olmayan kararları hem hukuk hem ceza alanında esastan ve usulden inceleyerek karar vermektedirler. Böylece hem yargılamada hata olasılığını azaltmakta hem de Yargıtay’ın iş yükünü hafifletmektedirler. Bölge adliye mahkemelerinin görevleri şu şekilde sıralanabilir:

  • İlk derece adli yargı mahkemelerinden gelen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılan istinaf başvurularını incelemek ve karara bağlamak
  • İstinaf başvurusu yapılan davalarda hem maddi olay yönünden hem de hukuki denetim yapmak
  • Hukuka aykırılık ya da maddi hata tespit edilmesi durumunda, ilk derece mahkemesi kararını bozmak, kaldırmak veya yeniden hüküm kurmak
  • Kendi yargı çevresinde görev yapan hâkim ve Cumhuriyet savcıları hakkında mesleki denetim ve değerlendirme yapılmasına katkı sağlamak
  • Kanunların öngördüğü durumlarda bazı davalarda ilk derece mahkemesi sıfatıyla yargılama yapmak

Bölge Adliye Mahkemeleri Hangi Davalara Bakar?

Bölge Adliye mahkemeleri, hukuki ve cezai uyuşmazlıklara bakar. Bu uyuşmazlıklara ilişkin davalar şöyle sıralanabilir;

  • Tazminat davasında verilen karara karşı istinaf başvurusu
  • Boşanma davasında hükmedilen nafaka miktarına yapılan itiraz
  • İşçilik alacakları davasında verilen kararın istinaf edilmesi
  • Kira tespit davası sonrası verilen kararın istinafı
  • Ticari alacak davasında verilen hükme karşı istinaf başvurusu
  • Hırsızlık suçunda verilen hapis cezasına karşı yapılan istinaf başvurusu
  • Kasten yaralama suçunda mahkûmiyet kararına yapılan itiraz
  • Tehdit veya hakaret davasında verilen beraat kararına itiraz
  • Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunda verilen kararın istinafı
  • Dolandırıcılık suçunda verilen adli para cezasına karşı istinaf başvurusu

Bölge Adliye Mahkemesinde Dava Nasıl Açılır?

Bölge adliye mahkemelerinde doğrudan dava açmak mümkün değildir; bu mahkemeler, istinaf incelemesi yapan ikinci dereceden yargı organlarıdır. Yani, bir davanın bölge adliye mahkemesine ulaşabilmesi için önce birinci derece mahkemede (asliye hukuk, asliye ceza, sulh hukuk, aile mahkemesi vb. ) bir yargılama gerçekleştirilmiş ve bir karar alınmış olmalıdır. Eğer bu karar kesin değilse ve kanunen istinaf yapma hakkı varsa, taraflar belirli bir süre içinde karara itiraz ederek davayı bölge adliye mahkemesine götürebilirler.

İstinaf başvurusu, ilk derece mahkemesinin kararının taraflara tebliğ edilmesinden itibaren iki hafta içinde, ilgili mahkemeye yazılı bir dilekçeyle yapılmalıdır. Başvuru dilekçesinde, kararın hangi yönlerinin hukuka aykırı olduğu ve neden itiraz edildiği net bir şekilde belirtilmelidir. Bu başvuru sonrası dosya, ilgili bölge adliye mahkemesinin hukuk veya ceza dairesine iletilir. Mahkeme, hem usul hem de esas bakımından inceleyerek kararı ya onaylayabilir, ya düzeltip kabul edebilir veya bozabilir. Bu aşama, yargılamada ikinci bir kontrol süreci olarak değerlendirilmektedir

Yargılama Süreci ve Temyiz Aşamaları

Bölge Adliye mahkemelerinde yargılama süreci, 5235 sayılı “Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunu’na göre yürütülür. Dava, ilk derece mahkemesinde dilekçenin mahkemeye ulaşmasıyla başlar ve mahkeme, dilekçeyi inceleyerek usul yönünden uygunluğunu kontrol eder. Ardından, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili bilgi ve belgeler toplanır ardından karşı tarafın savunması alınır. Ardından ilk derece mahkemesinde verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması durumunda dosya bölge adliye mahkemesinde görülmeye başlar. Bölge adliye mahkemelerinde dosyalar duruşmalı ve duruşmasız olarak ele alınarak karar verilebilir.

Mahkeme kararları, taraflara tebliğ edilir ve bu kararlara karşı süresi içerisinde istinaf yoluna gidilebilir. İstinaf, ilk derece mahkemesi kararlarına karşı başvurulan bir kanun yoludur ve bölge adliye mahkemelerinde görülür. İlk derece mahkemesinin verdiği kararlara karşı, kararın tebliğinden itibaren süresi içinde istinaf başvurusu yapılabilir. İstinaf incelemesi, kararın hem usul hem de esas yönünden yeniden değerlendirilmesini sağlar. Bölge adliye mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararını onaylayabilir, bozabilir veya değiştirerek yeni bir karar verebilir. İstinaf, yargılamanın daha geniş bir perspektifte incelenmesini sağlayarak adil karar alınmasına katkıda bulunur.

Temyiz ise, istinaf kararlarına karşı Yargıtay’a başvurulan bir üst denetim yoludur. Temyiz başvurusu, istinaf kararının tebliğinden itibaren süresi içinde yapılır. Yargıtay, kararın hukuka uygunluğunu denetler ve genellikle maddi vakıaların yeniden incelenmesinden ziyade hukuki hataları değerlendirir. Yargıtay, kararı onar, bozar veya düzelterek yeni bir karar verebilir.