Sulh hukuk mahkemesi; belirli özel hukuk davalarına bakmak üzere kurulmuş olan, asıl görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesi ile birlikte iki genel mahkemeden biridir. (5235 sayılı Kanun madde 4) Sulh hukuk mahkemeleri, tek hakimlidir. Her yargı çevresinde (adliyede) kurulması gereken mahkemelerdendir. Sulh hukuk mahkemesi, dava konusunun değer veya tutarına bakmaksızın aşağıdaki uyuşmazlıklara bakmakla görevlidir:
- Ortaklığın giderilmesi davası
- Kiralananın tahliyesi davası
- Mirasçılık belgesi istemi
- Mirasçılık belgesinin iptali
- Mirasın reddi davası
- Vasiyetnamenin açılması
- Elbirliği ile mülkiyetin paylı mülkiyete çevrilmesi
- Vasi atanması
- Kira tespiti ve kira bedelinin artırımı davaları
Sulh hukuk mahkemesi, asliye hukuk mahkemelerince görülen davalara göre daha basit olan ve tarafların sulh olmaları sonucu çözüme kavuşturulabilen uyuşmazlıkların, yazılı yargılama usulündeki ayrıntılı prosedüre tâbi olmadan, daha kolay ve kısa yoldan çözülebilmesi amacıyla kurulmuştur.
Sulh Hukuk Mahkemesi Nedir?
Türkiye’de görev yapan mahkemeler genel görevli ve özel görevli mahkemeler olarak ikiye ayrılmaktadır. Genel görevli mahkemeler özel düzenleme olmaksızın uyuşmazlıkların çözümünde görevli olan mahkemelerdir. Genel görevli mahkemeleri; Asliye Hukuk Mahkemesi ve Sulh Hukuk Mahkemesi oluşturur. Bu yazımızda incelenecek Sulh Hukuk Mahkemesi ise kanunun açıkça saydığı dava ve işlere bakmakla görevlidir.
Sulh Hukuk Mahkemesi, belirli özel hukuk davalarına bakar. Sulh hukuk mahkemesinin kuruluş, görev ve yetkileri 5235 Sayılı ve 26/09/2004 tarihli Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun ile düzenlenmiştir. Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak bu makalemizde Sulh Hukuk Mahkemeleri incelenecektir.
Sulh Hukuk Mahkemesi Nasıl Kurulur?
Diğer hukuk mahkemelerinde olduğu gibi Sulh hukuk Mahkemesi de Adalet Bakanlığınca kurulmaktadır. Adalet Bakanlığı, hukuk mahkemelerinin kuruluşunda Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu olumlu görüşünü de almaktadır. Bunun yanı sıra mahkemelerin kuruluşunda her il merkezi ile bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu da göz önünde tutulmaktadır. 5235 sayılı Kanunun 5. Maddesinde Sulh hukuk Mahkemesinin kuruluşuna ilişkin hususlar tespit edilmiştir.
Sulh hukuk mahkemesinde tek hâkim görevlidir. Genel mahkeme statüsünde olduğundan her yargı çevresinde sulh hukuk mahkemesinin bulunması esastır. Kuruldukları il veya ilçenin adını alırlar. Hukuk mahkemelerinin yargı çevresi, bulundukları il merkezi ve ilçeler ile bunlara adlî yönden bağlanan ilçelerin idarî sınırlarıdır. Ancak özel kanunlarla kurulanlar da dâhil olmak üzere, hukuk mahkemelerinin yargı çevresi, il ve ilçe sınırlarına bakılmaksızın Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenebilir.
Sulh Hukuk Mahkemesinin Görevleri Nelerdir?
Genel mahkemelerden asliye hukuk mahkemesinin görevi asıl iken sulh hukuk mahkemesinin görevi istisnadır. Sulh hukuk mahkemesenin bakacağı uyuşmazlıklar kanunda açıkça belirtilir. Sulh hukuk mahkemesinin görevleri çerçevesi 5235 Sayılı Kanun’un 6. Maddesine göre “Sulh hukuk mahkemeleri, 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile diğer kanunlarda belirtilen görevleri yerine getirir.”
- Sulh hukuk mahkemeleri aksine düzenleme olmadığı takdirde çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
- Sulh hukuk mahkemeleri kiralanın ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin davalar dışındaki kira uyuşmazlıklarına bakmakla görevlidir.
- Sulh hukuk mahkemeleri taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıkların çözümlendirilmesinde görevlidir.
- Sulh hukuk mahkemeleri taşınır ve taşınmaz malların zilyetliğinin korunmasına ilişkin davaların görülmesinde görevlidir.
- Sulh hukuk mahkemelerinin diğer kanunlar ile görevlendirildiği davalara bakmakla görevlidir.
- Sulh hukuk mahkemeleri arabuluculuk bürolarının bağlı bulunduğu mahkemedir. Bu kapsamda arabuluculuk bürolarının gözetim ve denetimini sağlamak; arabuluculuk faaliyetleri içerisinde yapılmış olan yetki itirazlarını karara bağlamak; arabuluculuk neticesinde düzenlenen anlaşma belgelerine icra edilebilirlik şerhi vermekle görevlidir.
Sulh Hukuk Mahkemesi Hangi Davalara Bakar?
Sulh hukuk mahkemesinin görev alanına ilişkin bazı davalar aşağıdaki gibidir:
- Ad ve soyadın değiştirilmesi davası
- Gaiplik kararı verilmesi davası
- Vasi ataması veya vasinin görevden çekilmesi davası
- Vasiyetnamenin açılması davası
- Aile konutu ile ilgili işlemler için hâkimin müdahalesi talebi
- Eşlerden birinin, evlilik birliğini tek başına temsil etmek konusunda yetkili kılınması davası
- Mal rejiminin değiştirilmesi davası
- Velayetin kaldırılması, değiştirilmesi ve geri verilmesi davaları
- Vesayet işleri
- Mirasçılık belgesi verilmesi
- Mirasın reddi
- Kayyımlık ile ilgili davalar
- Borçluya ifa ve teminat göstermesi için süre verilmesi
- Tespit davaları
- Kıymetli evrakın iptali
- İflas, iflasın kaldırılması
- Kat mülkiyetinden kaynaklanan davalar
- Kiralanın ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin davalar dışındaki kira davaları
Sulh Hukuk Mahkemesinde Dava Nasıl Açılır?
Sulh hukuk mahkemesinde görülecek bazı uyuşmazlıklar için dava açılmadan önce kanun gereği zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmalıdır. Arabuluculuk dava şartı olan davalarda arabuluculuk anlaşamama belgesi ekine eklenerek, diğer davalar için doğrudan sulh hukuk mahkemelerine verilecek bir dava dilekçesi ile dava açılır. Dava açılmadan evvel yetki tespiti yapılarak yetkili sulh hukuk mahkemesinde dava açılmalıdır. Yetkili sulh hukuk mahkemesine dava dilekçesinin sunulması ve gerekli harçların yatırılması ile dava açılmış olur.
Sulh hukuk mahkemesinde görülen davalar kural olarak basit yargılama usulüne tabidir. Çekişmesiz yargı işlerinde dava dilekçesi ardından deliller sunulur. Çekişmeli davalarda ise taraflar dava ve cevap dilekçelerinin ardından delillerini dosyaya sunarlar. Taraflar başka yerden getirtilecek belgeler için gerekli bilgi ve taleplerini dilekçelerine eklerler. Sulh hukuk mahkemesi mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden yapılacak inceleme ile karar verir. Mümkün olmayan hallerde ise tarafları duruşmaya davet eder.
Sulh Hukuk Mahkemesinde Yargılama Usulü Nasıldır?
Sulh hukuk mahkemelerinde basit yargılama usulü uygulanır (HMK md.316/1-a). Yani;
- Dava açılması ve davaya cevap verilmesi bir dilekçe ile olur. Cevap süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi veremezler. (HMK md.317)
- Taraflar dilekçeleri ile birlikte, tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirterek bildirmek; ellerinde bulunan delillerini dilekçelerine eklemek ve başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere dilekçelerinde yer vermek zorundadır. (HMK md.318)
- İddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla; savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar. (HMK md.319)
- Mahkeme, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir. Daha önce karar verilmeyen hallerde mahkeme, ilk duruşmada dava şartları ve ilk itirazlarla hak düşürücü süre ve zamanaşımı hakkında tarafları dinler; daha sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder. Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hakim, tarafları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder. Tarafların sulh olup olmadıkları, sulh olmadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanağa yazılır; tutanağın altı hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür.
- Mahkeme, tarafların dinlenmesi, delillerin incelenmesi ve tahkikat işlemlerinin yapılmasını (ön inceleme duruşması hariç) iki duruşmada tamamlar.
- Tahkikatın tamamlanmasından sonra, mahkeme tarafların son beyanlarını alır ve yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder. (HMK md.321)
Sulh Hukuk Mahkemelerinde İstinaf ve Temyiz
Sulh hukuk mahkemesi kararlarına karşı kanun yollarına gidilebilir. Sulh hukuk mahkemesince verilen kararın gerekçeli bir şekilde taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulabilir. İlgili bölge adliye mahkemesine gönderilmek üzere sulh hukuk mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf başvurusu yapılır. İstinaf başvurusu ile Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen kararların hem usulen hem de esasen bir üst mahkeme tarafından yeniden değerlendirilmesini sağlanır.
Her karara karşı istinaf kanun yoluna gidebilmek mümkün değildir. Aleyhine istinaf başvurusu yapılan Sulh hukuk Mahkemesi kararına konu uyuşmazlığın değerinin 40.000 TL üzeri olması gerekmektedir. Aksi durumdaki kararlar kesin mahiyette olup aleyhine kanun yoluna başvurulması mümkün olmayacaktır. Yine sulh hukuk mahkemesi tarafından verilen karar aleyhine istinaf yoluna başvurulabilmesi için verilen kararın ara karar niteliği taşımaması gerekmektedir. Bu durumun istisnası; ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz niteliğindeki kararlardır.
Temyiz kanun yolu, sulh hukuk Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusu neticesinde Bölge Adliye Mahkemesinin vermiş olduğu kararın hukuki açıdan denetlenmesini sağlayan kanun yoludur. Kural olarak Bölge Adliye Mahkemelerinin istinaf başvuruları doğrultusunda vermiş olduğu kararlar kesin olup bunlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulamaz. Temyiz kanun yoluna başvuru için de istinaf kanun yolunda olduğu gibi bazı şartların gerçekleşmiş olması aranır. Buna göre aleyhine temyiz yoluna gidilecek olan istinaf kararının miktarı ve değerinin 544.000 TL’yi aşması gerekmektedir. Aksi durumdaki istinaf kararları kesin nitelikte olup temyiz kanun yoluna götürülmesi de mümkün değildir. Bunun yanı sıra istinaf mahkemesinin ihtiyati tedbir ya da ihtiyati haciz kararlarına karşı da temyiz kanun yoluna başvuru yapılamayacaktır.